Hozan BEDRAN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hozan BEDRAN

kişisel kültür sanat
 
AnasayfaStlGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 şivan perver biyografisi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 55
Kayıt tarihi : 16/08/09

şivan perver  biyografisi Empty
MesajKonu: şivan perver biyografisi   şivan perver  biyografisi Icon_minitimeC.tesi Ağus. 29, 2009 8:27 am

şivan perver  biyografisi Images13

Albümleriyle Şivan Perwer
Güçlü sesi ve yorumuyla Kürt Müzği’nin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden olan Şivan Perwer’in müzik yaşamı ilginç ve incelenmeye değerdir. Ben bu yazıda sadece albümleri üzerinden, kendi çıkarım ve yorumlarımla Şivan’ı anlatmaya çalışacağım. Burada albümleri ele alırken Türkiye’de müzik firmaları tarafından, albümlerin harmanlanarak oluşturulduğu korsan albümleri değil sadece Şivan Perwer’in yapmış olduğu, daha sonra Ses Plak tarafından seri olarak piyasaya sürülen albümleri üzerinden anlatacağım.

Şivan Perwer, 18 tane albüm, bir de Helbesten Bijarti Yen adında seçme eserler albümü yapmıştır. Bunları kronolıojik sıra ile teker teker ele alacağım. Bu albümlerinin dışında Şivan Perwer’in elden ele doşaşan Avrupadaki konser kayıtları mevcuttur.

Şivan Perwer’in ilk albümü Govenda Azadixwazan, ilk albüm için gerçekten fazla güçlü bir albümdür. Bu albümün büyük bir sanatçının ilk adımı olduğu hemencecik anlaşılır. Albümde enstrüman olarak sadece bağlama vardır. Şivan o albümü yaptığında Türkiye’deki sol hareketlerden etkilenmiş 20 yaşında bir delikanlıdır. Albüm bolca mesajlar içermektedir. Şarkıların çoğu bestedir ve şarkılar genelde bir şiirle başlar.

1976’da yaptığı Hevale Bargiran im da ilk albümüyle paraleldir. Estrüman bağlamadır, şarkılar mesajlarla doludur, şiirlerle başlar. Söyleyen kişinin hızlı bir devrimci olduğunu anlarsınız. Bu albümün öncekinden tek farkı; Şivan bir yandan sesinin inceliklerini faretmeye başalmıştır. Şöyle ki; ilk albümünde genelde tiz tonlardan söylemeyi tercih eder ama bu albümde daha pesleri zorlar. Mesela Pir Xweşe Serxwebun da Şivan sesinin en pes noktalarına dokunmaktadır ve zaten şarkının kendisi marş gibi bir şarkıdır. Oradaki havayı katmak için olsa gerek Şivan pes tonları tercih etmiştir. Ama yine aynı albümdeki Botan yöresi halk şarkısı olan Dilo Ez Bımrım’ı da tiz tonladan okumuştur. Ayrıca şarkı sözlerinin “Tırbamın Çekin Lı Gulistane” olan aslını dönemin siyasal haraketlerine göre yeniden düzenleyerek “Tırbamın Çekin Lı Kurdistane” olarak söylemiştir.

1977 yılında çıkardığı Herne Peş albümü de ilk iki albümüne paraleldir. Yine döneme uygun mesajlar veren, sert şarkılarla doludur.

1978 yılında Şivan, Ey Ferat isimli albümünü yapmıştır. Tarz olarak yine daha önceki albümlerinde olduğu gibi estrüman bağlamadır. Bu albümde Şivan, Mihamed Arif Cizrawi’nin meşhur uzun havası Xezal’ı okumuştur. Yine bu albümde, Şivandan başka çok az kişinin söyleyebileceği bir ses aralığına yayılmış olan bir Şivan bestesi Xanima Min vardır. Ayrıca Küçük Emrah’tan Ben Yetim diye duyacağımız anonim halk şarkısı Le Dotmamê’da bu albümdedir ama bu albümün en ağırlıklı parçası illaki albüme de adını veren Ey Ferat’tır. Cegerxwin’in Ey Xabur isimli şiirinin bestelenmiş halidir. Şivan ilk halinde Şiiri Türkçe olarak okumaktadır ama albümün yeniden piyasaya sürülen halinde bu şiir yoktur.

İlk dönemlerine Şivan, tek bağlama ile albümler yaparken daha sonra ilk defa 1979 da çıkardığı Kine Em de bağlamanın dışında başka enstrümanlarla da düzenlemeler yapmıştır. Ama bu albümde çok geniş bir çok seslilikten söz edemeyiz. Sadece bazı şarkılarda ikinci bağlama ya da akordeon kullanılmıştır yine ağırlık bağlamadadır ama ilk adım olduğu için önemlidir. Kine Em ise Kürt şair Cigerxwin`in yazdığı bir şiirdir ve Şivan buna çok farklı ve özel bir beste yapmıştır. Bu şarkısı Şivan hayranları tarafından çok sevilmiştir. Şivan bunu okadar içten okur ki şarkı tiyatro havasındadır. Bazı yerlerinde sakinleşir, bazı yerlerinde sinirlenir bazı yerlerinde şimşekler çakar ve entrüman olarak sadece bağlama kullanarak yapar bütün bunları. Bu albümdeki Ez Keçikek Gundê me de yine çok güzel şarkılardan biridir. Apê Hoşimin şarkısını da Şivan, Vietnam savaşının kahramanı Hoşimin’e atfetmiştir. Bu albümdeki De Lori de yine daha sonra pop piyasasının gazabına uğrayacak olan güzel bir şarkıdır.

Kine Em`den sonra Şivan için yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Artık daha fazla enstrümanla daha güçlü eserler vermeye başlamıştır. 1980 yılında yaptığı Haydıl/Xane albümünde Şivanın tarzındaki değişmeleri fark edersiniz. O albümde birçok enstrüman kullanılmıştır ve yine ilk olarak Kürtçe`nin Kurmanci dışındaki lehçelerinde (Zaza ve Sorani) birer şarkı söylemiştir. Daye Daye eski bir Dersim türküsüdür. Lemlanetkam ise bir Kuzey Irak halk şarkısıdır. Bu albümde neyi ise çok sonradan hepimizin Koma Amed’de tanıyacağı Memo çalmaktadır. Bu albümde Cotkaro, Xweda(Xanê) ve Haydıl ise Kürt köylüsüne mesajlar içeren bestelerdir.

1979`dan 1983`e kadar olan dönemlerdeki albümlerinde Şivan`ın şarkılarının içeriğinin giderek sertleştiğini, mesaj içerikli hale geldiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde yaptığı Gelê Min Rabe yine Kine Em öncesi döneme paralel bir albümdür. Bu arada unutmadan, bu dönemde çıkardığı Agıri (1982) isimli albümünde Şivan’ın meşhur Cane Cane parçası mevcuttur ki daha sonra İbrahim Tatlıses tarafından Türkçe olarak okunacaktır ve deyim yerindeyse patlama yapacaktır. Ayrıca daha sonra İbrahim Tatlıses`in Zurnacı İbo Dayı`sı olacak olan Peşmerge şarkısı da yine Agıri albümünde yer almaktadır.

1983`te çıkardığı Bilbilo-Ferze albümünde Şivan daha çok halk şarkılarına yönelmiştir. Bu dönem Şivan’ın sesinin artık oturmaya başladığı, giderek daha kuvvetli bir gırtlağın geliştiğini adım adım izleyebileceğimiz bir dönemdir. Bu denemde Almanya`da Melike Demirağ`la bir konser vermiştir ve bu konserde sadece ikili değil Orhan Temur ve adını şu an hatırlayamacağım Karadenizli bir sanatçı da katılmıştır. Bu albümde Ferze şarkısında Melike Demirağ vokal yapmıştır. Bu albümdeki Delalike Dile Mino uzun havası Dengbej Kazo’nun söylediği bir eserdir ve Şivan burada oturmaya başlayan sesini ustalıkla kullanır. Yine bu albümde Şivan daha önce Ey Ferat’ta okuduğu Xezal uzun havasını tekrar seslendirir. Bu şarkısı, Şivan hayranları tarafından ileride en sevilen uzun havası olacaktır. Daye Ez Xezalim da istemediği biriyle evlendirilen bir kızın annesine, babasına kardeşine yakarışlarını çok güzel bir dille anlatır şarkı. Kuremin Kirin Leşker de Kore savaşına giden oğlun arkasından söylenen bir türküdüğr ve biz bunu Uzun Uzun Kamuşlar şeklinde türkçe olarak dinlemiştik.

Ferze`den sonraki ilk albümü 1985 yılında çıkarmış olduğu Dotmam`dır ve bu albümde efsanevi uzun havalarından Dotmam, Bave Fexro, Krivo ve Heseniko bir arada yer almaktadır. Bu albümünde kendi içinde çeşitlendiğini söyleyebiliriz. Mesela Xezalamın da birçok enstrümanla yapılan çoksesli bir düzenleme varken Bave Fexra - Çavreşa Ruhaye şarkısında sadece bağlaması ile harikalar yaratmıştır Şivan. Yine aynı albümdeki Çı Tulazo ise İbrahim Tatlıses tarafından Sarışınsın olarak okunmuştur. Aynı albümdeki Krivo ise hem sözleri hem de Şivanın yorumuyla Şivan dinleyicisinin kulaklarında yer edinen önemli bir şarkısıdır.

1986 yılında Şivan Le Dilbere isimli bir albüm yapmıştır ve bu albüm tarz olarak Şivan`daki değişmenin yani 1980`da yaptığı ilk çoksesli albümünden o güne kadar olan değişmeyi gözler önüne sermektedir. Bu albümde arabesk düzenleme anlayışı hakimdir. Okunan şarkılar ise genelde anonim halk şarkılarıdır. Bu albümdeki efsanevi şarkılardan biri olarak Yare`den sözedebiliriz. Maraş/Elbistan yöresine ait olan bu şarkı Şivan dinleyicileri tarafından çok beğenilecektir ve Şivan bunu daha ileride çıkaracağı seçme eserler albümünde Alevi Kurmancisi olarak da bilinen, Kurmanci`nin Maraş-Malatya ve çevresinde kullanılan aksanıyla okuyacaktır. Bu albümdeki Dine De Se Tişt Hene isimli şarkısı da (yanılmıyorsam) Celal Güzelses tarafından Türkçe olarak sözleri neredeyse aynı kalarak Bu Dünyada Üç Şey Vardır şeklinde okunmuştur. Yine bu albümden Diyarbakır-Urfa yöresinden Mumik isimli parça hepimizin bildiği Bir Mumdur İki Mumdur isimli şarkının Kürtçesi ve orjinalidir.

1988 yılına gelindiğinde Saddam’ın Halepçe’de yaptığı katliamda ölen insanların anısına Halepçe isimli bir albüm yapmıştır. Bu albüme isimini veren Halepçe şarkısı Kürtlere ve bütün insanlığa ayrı ayrı mesajlarla dolu, dinleyeni derinden etkileyen bir uzun havadır. Bu albümde Şivan tekrar mesaj içerikli albüm yapısına geri dönmüştür. Yine aynı albümdeki Bılbıle Dılşadi şarkısı, daha önce yapmış olduğu Bılbılo-Ferze albümünde okuduğu okuduğu Bılbılo (kışlalar doldu bugün) şarkısına enteresan bir gönderme yapar. Önceki albümde üzgün olan bülbül bu albümde sevinçlidir. Bu albümdeki Peşmerge şarkısından dolayı bu albümün Türkiye’da yayınlanması ancak çok sonraları mümkün olabilmiştir.

Bu dönemde üç yıl boyunca hiçbir albmüm yapmayan Şivan’ın 1991 yılında Xewna Min adında çok farklı bir albüm yaptığını görüyoruz. Müzik anlamında değişiklik çok fazla değilse de içerik olarak ya da Şivan’ın kişisel olarak çok değiştiğini görüyoruz. Şivan artık siyasete girmiştir. Birşeylerde taraftır. Bu dönemde Abdullah Öcalan’la girdiği fikir ayrılıkları yüzünden ona hakaretler içeren Me Çı Kır isimli bir şarkı söylemiştir bu albümünde ve bu şarkısı yüzünden öldürülmesi gündeme gelmiş, daha sonra birdaha birşeye karışmayacağının sözünü vererek ölümden kurtulmuştur.

1992 yılında sütten ağzı yana yoğurdu üfleyerek yer hesabı Şivan, güzel eşi Gülistan Perwer’le baraber Zembilfıroş isimli bir albüm yapmıştır. Bu albümde ne mesaj, ne siyaset. Bu albüm tamamen aşk, sevgi, ayrılık vs. konulu halk şarkılarından oluşur. Bu albümde bir şarkıdan çok bir destana benzeyen, albüme de adını veren Zembilfroş, gerçekten çok güzel düzenlenmiştir. Şivan ve Gülistan tarafından okadar içli, okadar güzel okunmuştur ki adeta bir kitap okur gibi pür dikkat dinlersiniz hikayeyi. Bu şarkıda bir de anlatıcı vardır. Şarkıdaki diyalogların dışında kalan bölümleri anlatıcı anlatmaktadır. Şivanın sesinin neredeyse kemale erdiği bir albümdür. Ama Gülistan için aynısını söyleyemeyiz. Onun da sonradan çok gelişecek ve güçlenecek olan sesinin burada çok acemice kullanıldığını göreceğiz. Bu albümde büyük Kürt sanatçısı Hesene Ciziri’nin Ez Nexweşim isimli uzun havasında Şivan adeta sesiyle şov yapmaktadır. Bu albümde dengbejlerden şarkılar söyler Şivan. Şakıro dan aldığı Gule Mahrume’yi de yine büyük bir ustalıkla okur. Bu albümdeki Lo Berde, Türkçe yorumunu hepimizin dinlediği bir şarkıdır. Bu albümdeki Hoy Nare ise çok farklı bir çok seslilik ve düzenleme anlayışı ile çok farklı ve etkileyici bir albümdür.

Bu üç yıl, Şivan’ın ününün tavana vurduğu ama kendisinin suskunluğa girdiği bir dönemdir. 1995 yılında Ya Star isimli bir albüm yapmıştır. Bu albümdeki Hozan isimli şarkısında Şivan “ne paşayım ne vezirim ... ozanım ozan...” demektedir. Kendisini bütün siyasetlerin dışında, sadece bir Kürt sanatçısı olarak tanımladığı bir albümdür Ya Star. Delale şarkısında Şivan memleketeni bırakıp Avrupa’ya gelmiş bir Kürt kızını anlatır. Hevale isimli şarkısı karşılıklı diyalog şeklindedir. Müzik ve düzenleme olarak güzel bir şarkıdır. Albüme adını veren Ya Star ise batılı orkestral düzenleme anlayışıyla düzenlenmiş, batılı formlarda bestelenmiş arada bağlama soloları içeren ilginç bir şarkıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hozanbedran.yetkinforum.com
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 55
Kayıt tarihi : 16/08/09

şivan perver  biyografisi Empty
MesajKonu: Geri: şivan perver biyografisi   şivan perver  biyografisi Icon_minitimeC.tesi Ağus. 29, 2009 8:28 am

Bu albümlerin dışında Şivan Helbesten Bijartiyen II adıyla bir de seçme eserler albümü yayınlamıştır. Bu albümde daha önce bir çoğunu çoksesli düzenlemelerle okuduğu şarkılar sadece bağlamayla yeniden seslendirir. Bu albümde daha önce hiçbir albümünde okumadığı, ama Kürtçe müzik dinleyenler tarafından iyi bilinen Baran Barî ve Malan Barkir’ı da okur. Bu albümde daha önce Dilbera Min da okuduğu Yarê’nin ilk kıtasını orjinal lehçesiyle söyler. Xanima Min’ı ise Şivan Ey Ferat’ta güzel okumuştur ama burada daha bi güzel seslendirir.

1996 yılında Şivan’ın suskunluk döneminde boş durmadığını düşündürecek bir albüm yapmıştır. Nazê. Bu albümde tamamen halk şarkılarından oluşur. Bu albümde Şivan çok tanınmış, başarılı isimlerle ve geniş orkestralarla çalışmıştır. Seçtiği şarkılarla da bir bütün olarak düşündüğümüzde albüm seçmeler niteliğindedir. Albümde Naze adında birbirine bağlı üç tane şarkı söyler Şivan. Birincisi Diyarbakır yöresidir. Bu şarkıyı İngiltere konserinde okumuştur. Bu albümde yine efsane olan Maraş/Elbistan’dan Nemire Lawık şarkısı vardır ki Şivan dinleyicileri tarafından çok sevilen bir şarkıdır. Albümde yüzyılımızın ilk başlarına damgasını vuran Kürt müzisyenlerinden Kawis Axa’nın Xalo’sını da ustalıkla okur. Bir de Malatya - Arguvan yöresinden Kani ise Şivan’ın daha önce okumadığı bir bölgeden bir Alevi-Kurmanc şarkısıdır. Albümün kapağında Kayseri yazsa da bu şarkı için Şivan bunu daha sonra bir konserinde sözlü olarak düzeltmiştir. Albümde bir de, çok sonra hit olacak olan Kuzey Irak’tan Leyla isimli bir şarkı mevcuttur. Albümün son parçası ise (Xımxımê) Türkçe olarak Ağrı Dağı’ndan uçtum şeklinde söylenmişti.

Nazê’den sonra yine bir suskunluk dönemi başlamıştır. 1999’da yaptığı “Hêvya te” albümü ise Şivan’ın müzikal olarak bir arayış içerisinde olduğuna yorumlanabilir. Bu albümde düzenlemeleri Kuzey Iraklı kemancı Dılşad Sait yapmıştır. Bu albümde düzenlemeler batı formlarındadır. Ama şarkıların okunuşundaki doğulu gırtlaklardan ve ses aralıklarından en ufak bir taviz bile verilmemiştir. Bu albümde de günün konjektürüne göre mesajlala doludur. Bu albümde çok güzel bir şarkıdan bahedeceksek M. Arif Cizrawi’nin Duhok isimli şarkısının sözlerinin yeniden yazılarak ve yorumlanarak albüme girmiş halidir. Bu şarkıda Şivan coğrafya dersindeymiş gibi yer adları sayar.

2000 yılı Şivan’ın gerçek anlamda bir başyapıta imza attığı bir yıldır. Kardeş Türküler’le yapmış olduğu Roj u Heyv albümü Şivan’ın sesi ve Kardeş Türküler’in düzenleme anlayışının birleştiği mükemmel bir albümdür. Albümdeki Koçerê adını hatırmaladığım bir piyasa sanatçısı tarafından Türkçe olarak okunmuştur. Şivan’ın sesi bu şarkıda neredeyse ermiştir. Aradaki uzun havalar, altyapıda Kardeş Türküler imzalı ritm ve ezgiler, kemanda Zahid Brifkani gerçekten mükemmel bir kombinasyon olmuş. Soranice Pawanekani ise Kardeş türküler’in daha sonra Vizontele film müziklerinde kullandığı bir ezgidir. Şivan bunu da kusursuz okumuştur. Aradaki uzun hava ise Şivan dinleyicilerinin bile alışamadığı kadar geniş bir aralıkta seyir eder. Mirkut ise artık o albümün doruk noktasındaki bir şarkıdır. Altyapısı sadece insan sesi ve ritmlerle kurulan bu şarkı aslında Urfa yöresine ait bir iş şarkısının bir uyarlamasıdır. Dilbera Mın ya da albüme adını veren Roj u Heyv şarkısı ise Koçgir şarkısıdır ve Sivas Katliamında yitirdiğimiz bağlama üstadı Hasret Gültekin tarafından derlenmiştir. Xelef’te Şivan hem anlatıcı rolündedir hem de diyalogları seslendirir. Altyapılar ise insanın binlerce defa dinlese bile sıkılmayacağı türdendir. Duzgi ise Zazaca bir deyiştir. Bew ve Miro ise yine ses ve düzenleme kombinasyonu mükemmel şarkılardır. Bu albüm aslında bir Şivan albümü olmanın ötesinde Şivanın solistliğini üstlendiği bir Kardeş Türküler albümü niteliğindedir.

Şivan, Roj u Heyv’in ardından 2001 yılında Sarê isimli bir albüm yaptı. Sarê, önce yaptığı albümlere benzer düzenleme olarak. Nazê dönemini hatırlatır. Albümde dengbejlerden eserlere yer verir Şivan. Bu albümdeki Gul Nişan parçası gerçekten çok güzel bir şarkıdır ve çok güzel yorumlanmıştır. Albümde kadın vokallerden Koma Çiya’dan Meral vardır ve sesini her yerde hissedebiliriz. Albümdeki Lemlanetkam Şivan’ın 1980 yılında yaptığı Hay Dil albümünde de olan, daha sonra Sare’de yeniden yorumladığı bir şarkıdır. İkisini dinlerseniz aslında Şivan’ın sesindeki değişimi ve ilerlemeyi farkedebilirsiniz. Arada okuduğu uzun havada artık sesini okadar iyi kullanmıştır ki gerçekten harika okur. Aynı albümdeki Seyran isimli şarkı ise hepimizin Ağlama yar ağlama, mavi yazma bağlama olarak dinlediği bir şarkıdır. Ayrıca Dersim Zazacası Yaro da yine Şivan tarafından mükemmel yorumlanmıştır. Albüme adını veren Sarê ise yarı Kürtçe, yarı Süryanicedir ve bir Kürt genci ile Süryani kızı arasındaki aşkı anlatır. Ama Sarê bildiğim kadarıyla Süryani kızı manasında değil, Şarê (Şehriban) şeklindedir. Bulabildiğim en eski kayıt Abdullah Papur tarafından, Alevi Kurmancisi ile seslendirilmektedir. Abdullah Papur sadece Arguvan ve Sivas türküleri söylerdi ve nadiren Kürtçe söylerdi. Onun için bunu ondan dinlemiş olmam, bana bu şarkının o taraflara ait bir şarkı olduğunu, Süryanilerle bir ilgisi olmadığını düşündürdü. Hekimo da yine Şivan’ın mükemmel yorumladığı bir uzun havadır.

Şivan Perwer, Sarê’den sonra albüm yapmamış tekrar bir suskunluk dönemine girmiştir. Yeni albümünü bekliyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hozanbedran.yetkinforum.com
 
şivan perver biyografisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hozan BEDRAN :: KÜRT MÜZİĞİ-
Buraya geçin: